masumiyet müzesi

orhan pamuk imzalı bir kitap. yeşilçam filmi tadında bir kitap. pamuk kitabı girişte de sölediği gibi kızı rüya'ya ithaf etmiştir. aşk romanıdır okunasıdır.

okumakta olduğum kitap. okuduktan sonra bolca spoiler veririm

orhan pamuk kitabı.

--- spoiler --- hikayenin özeti --- spoiler --- müzede büyük pompa dönüyor.

ilk duyduğumda serdar ortaç vol 2 sandım.

orhan pamuk'un dil bakımından hoşuma giden, yarı sürükleyici aynı zamanda konu bakımından başarılı bulduğum romanı. bir de masumiyet müzesi beyoğlu çukurcuma'da ziyaretçilerini ağırlıyor diye biliyorum. --- spoiler --- başlarda bekaret konusunun modernlikle bu kadar bağdaştırılması beni biraz rahatsız etti fakat ilerleyen bölümlerde buna biraz açıklık getirildi. kemal'in sibel ya da füsun arasında seçim yapamaması, ikisini de hayatında istemesi saçmalık. eşyalara duyulan ilgi ve eşyaların bu şekilde anlamlandırılması çok hoş bence. sonunda füsun'un birtakım şımarıklıklar sonucu ölmesi mantıklı geldi bana. sibel'in zaim'le evlenmesi tam bir beklenmedik olay. üzüldüğüm tek insan kemal oldu bu yüzden. ayrıca kitabın sonunda kemal'in mutlu bir hayat yaşadım demesi de epey düşündürdü. ders almak gerek. --- spoiler ---

kitabı fena değildi de bugün müzesini de gezdim. resmen adam kazıklıyorlar. sigara izmaritlerini görmek için kişi başı 15 tl verdik. (bkz: millet aç aç)

ilk cümlesi şöyledir:''hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum. bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu.''

orhan pamuk'un 29 ağustos 2008'de çıkarttığı ve 3 günde en çok satanlar listesinde ilk sıraya yerleşen, new york times tarafından 2009'un en iyi kitapları listesinde yer alan eseri. kızı rüya'ya ithafen yazmış olup; cinsellik, aile, arkadaşlık ön planda bir kitap. kitaptan esinlenerek 28 nisan 2012'de açılan bir müze de var aynı isimli ve istanbul'un ilk şehir müzesi olma özelliğine sahip. --- spoiler --- fakir bir ailenin tezgahtarcılık yapan kızı füsun ile uzak akrabaları olan zengin kemal'in aşk hikayesini konu alıyor. ilk bölümlerde modernlik değişik algılansa da sonradan toparlanmış. bana göre fazla duygusal, insanın biriyle vakit geçirdiği eşyaları toplayıp bu kadar değer vermesi değişik ve belki de psikopatlık. ayrıca füsun'un annesine ne demeli, tam 1 fitneci kadın. füsun başka biriyle evliyken bile kemal'e umut verdi bekle diye. neyse sonunda kavuşuyor gibi oluyolar ama araba kazasında füsun ölüyor ve kemal ağır yaralı kalıyor, eşyalarla da müze açılıyor. bad luck.  --- spoiler ---

""hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. bilseydim bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu."" seklinde giris cumlesine sahip olan kitap. insan bazen yasadigi anin önemini mutlulugunu tam olarak kavrayamaz.ancak onu kaybettikten sonra o anin o kisinin hayatinda ne denli oneme sahip oldugunun farkina varabilir. kitabı okuyun ve mutlaka taksimdeki muzeyi sonrasinda ziyaret edin.sesli rehberide istemeyi unutmayin.

"hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum. bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu." beni fazlasıyla etkileyen hatta hayatımda okuduğum en güzel romandı diyebileceğim bir kitap. son sayfalarını merakla görmek isterken bir yandan da bitmesin diye çabaladım. sonunda ise hıçkıra hıçkıra ağladım. füsun'a ise bir miktar öfkeliyim.

yazara karşı olan önyargımı kırmak adına başladığım bu kitap ilk cümlesiyle bana hayatımı sorgulattı. "hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." belki de kitabı okumamın tek nedeni de bu içten itiraftı. kaçımız o mutlu anları içindeyken sevebiliyorduk hak ettiğince ? beni saran naif ve türk filmi tadındaki o havasıyla sayfaları nasıl çevirdiğimi bilmiyorum. edebi bir tattan öte okuduğum, rastladığım her detayın müzeleştirildiği ve bir gün gidip görebileceğim fikriydi beni çeken. 8 yıl boyunca bir aşkı çocuğu gibi büyüten bir adamın tüm hayatıydı bize sunulan. çukurcuma o aşkın mabediydi ve gidip görülmeliydi. aklıma şu soruyu getirdi "kaldı mı böyle sevdalar?" bana kalırsa hayır.. fakat gelin görün ki kitap haddinden fazla uzun ve malesef ki kendini tekrarlıyor.(birkaç sayfa atladım itiraf ediyorum.)çünkü kısır döngüye girdiğimi hissettim. karakterler o kadar sessizdi ki analizini dahi yapamadım diyebilirim. sessiz bir romandı ve üstüne düşündürmüyordu. evet daha önce duyduklarıma katılmak durumundayım "daha derin yazılabilirdi." yada belki de aşık olarak okunmalıydı bilmiyorum. tarif edemiyorum fakat bir şeyler gerçekten eksikti. belki his, belki metin. ağır diye başladığım kitabın türk filmi yalınlığında bir metinle karşıma çıkması biraz üzdü. üstelik kürk mantolu madonna gibi soluğunuzu yarıda kesen, ruhunuzu acıtan bir kitaptan sonra malesef ki gönül tahtıma kurulamadı. fikir çok sağlam, gidiş yolu yanlış fikrimce. o kadar beklediğim finalin bile beni sarsmaması ne yazık ki bu izlenimi bıraktı. ama yine de akıcı bir aşk romanı okuyayım derseniz alın okuyun, onun dışında tavsiye edemeyeceğim. belki de ağır kitap okumaktan sonra direkt böyle bir inişti beni sarsmış olan. her halükarda karar sizin.

hem çok güzeldi hem de çok kötü

benim için bir anlamda hayatın saçmalığının bir özeti olan kitap. tıpkı uğruna masumiyet müzesi kurulan füsun'un aslında hiç de masum olmaması gibi.

orhan pamuk'un bu kitabı amazon prime tarafından diziye uyarlanmak isteniyor imiş. başrolde düşünülen isim çağatay ulusoy diyorlar.

diziye uyarlanacakmış iddialara göre. çağatay ulusoy ve pınar deniz başrol olacakmış. çalıkuşu rezaletini daha atlatamamışken buna hazır olmamı beklemeyin. bir de bu hikayenin ağzına sıçmak istiyorlar herhalde. öf.

orhan pamuk'un efsane romanlarından biridir.

hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum

Okuyup yarım bıraktığım tek kitap. Çünkü tahammül edemedim. Şu an televizyonda yayınlanan Masumiyet isimli dizi kopyala yapıştır. Tek fark kitap adamın etrafında dönüyor. --- spoiler --- Nişanlısını aldatan ve bunun için suçluluk duymak yerine kendine bahaneler arayan bi adamın iç dünyasına dahil olmaya daha fazla tahammül edemedim maalesef. --- spoiler ---

orhan pamuk’un, 2008 yılında yayınlanan aşk kitabı. sosyeteden olan kemal’in yine sosyeten olan sibelle nişanlı olmasına rağmen uzaktan akrabası olan füsun’a olan takıntılı aşkını konu alıyor. kitabın bütün duyguları yoğun işlemesi ve anlatımı basit ama anlaşılır kılması bir solukta okumamı sağlamıştı. --- spoiler --- çok talihsiz bir zamanda karşılaştık. --- spoiler ---

“Füsun’un bakışının anlamını, hangi yüz ifadesinin filmlerdeki hangi duygulara denk düştüğünü sekiz yılda öylesine iyi öğrenmiştim ki, filmi dikkatle izlemesem bile, Füsun’un yandan göz ucuyla gördüğüm yüz ifadesinden, seyretmekte olduğumuz sahnede ne olup bittiğini çıkarabilirdim.”

fakbadisine aşık olan bir avelin hikayesi. buna ayırdığım vakite çok üzülürüm. okumayın, okutturmayın.